26 Eylül 2025 Cuma

ÖKHD Türk Dünyasının Gururu-Yılmaz Parlar

  

Özbek Kadın Hakları Derneğinden Işıltılı Gece

ÖKHD 4. Yılını Görkemli Bir Törenle Taçlandırdı

Yalnızca bir resepsiyon değil, Türk dünyasının kadınlarının cesareti, azmi ve gönül gücüyle yazılmış unutulmaz bir başarı öyküsüdür.

Bu gece; kadınların birliği, toplumların geleceği ve insanlığın onuru adına tarihe değil, destanlara geçecek nitelikteydi.

Azade (Ozoda) İslamova ve Jamila Shermuhamedova'dan Türk Kadınının Çelikten İradesi ve Yüreklerdeki Tomris Ruhu, Geceye damga vurdu.

Başkanlığını, 2025 yılı Altın İnsan Ödülü’ne layık görülen, kadın haklarının yılmaz savunucusu, Türk dünyasında “Tomris Hatun” unvanıyla anılan Azade (Ozoda) İslamova’nın yaptığı Özbek Kadın Hakları Derneği (ÖKHD), 4. yılını İstanbul’un en görkemli mekânlarından Beylerbeyi Uçar Garden Bosphorus’ta unutulmaz bir resepsiyonla kutladı.

Geceye katılanlar; bir yandan Boğaz’ın muhteşem manzarasına, diğer yandan da sanatın ve kültürün en seçkin örneklerine tanıklık etti.

Bu büyüleyici gece; yalnızca bir kutlama değil, kadın dayanışmasının, kültürel zenginliğin ve vatan sevgisinin görkemli bir şöleni olarak kayıtlara geçti.

Coşkulu konuşmalarıa sahne olan gecede, Türk dünyasının renkleri Boğaz'ın incisi Beylerbeyi'nde birleşti. Vatan Onuru nişanları sahiplerini buldu, geceye damga vuran mesaj ise netti: "Biz birlikteyiz, birlikte güçlüyüz!"

Müzik, Sanat ve Gönüllere Dokunan Sözler

Konuklar, Duo Grup İkili’nin zarif müzik dinletisiyle karşılandı. Sunuculuğu Av. Dilnoza Tashkhodjaeva ve şair-yazar-ses sanatçısı Kasım Alper Özdemir üstlenidi.

Azade (Ozoda) İslamova, Kadınların Umut Işığı

Açılış konuşmasını yapan Başkan Azade İslamova, duygu dolu ve güçlü mesajların içerdiği konuşmaya imza attı. Mana yüklü konuşması mekanda yankı uyandırdı;

"Bir Kadının Yaşadığı Hayat Sınavından Doğan Bir Hareket"

İslamova, “Bugün gördük ki Türk kadını asla yalnız değildir. Dayanışmanın, inancın, vatanseverliğin ne demek olduğunu hep birlikte bir kez daha gördük. Dayanışma, inanç ve fedakârlıkla yürüdüğümüz bu yol; binlerce kadına umut ışığı oldu. Dokuz binden fazla kadına ulaştık ve her birine hayatlarında yeniden başlama cesareti verdik.

ÖKHD'nin kuruluş felsefesini, "Bir kadının yaşadığı hayat sınavından alınarak doğmuş, inanç ve vicdan temelinde bir sivil toplum hareketidir" sözleriyle özetleyen İslamova, Biz yalnızca bir dernek değil; kalpten inanan insanların, gönül birliğiyle kurduğu bir umut hareketiyiz

“Birlikte umut oluruz, birlikte değişim yaratırız, birlikte iyileşiriz.”

Bu sözler, dakikalarca süren coşkulu alkışlarla karşılandı.

Özbekistan Milletvekili Jamila Shermuhamedova ise yaptığı samimi ve coşkulu konuşmada, Türk dünyasının birliğine vurgu yaptı.

Jamila Shermuhamedova, Türk Dünyasının “Millet Annesi”

Gecenin bir diğer zirve noktası, Özbekistan milletvekili, akademisyen ve toplum önderi Prof. Dr. Jamila Shermuhamedova’nın konuşmasıydı. Türk dünyasının kültürel birliğini, kadınların dayanışmasını ve Atatürk ile Erdoğan’a duyduğu sevgiyi içten ifadelerle dile getiren Shermuamedova, mekanda duygusal anlar yaşattı.

Uzun yıllardır kadın ve çocuklara yönelik çalışmalarıyla tanınan Shermuhamedova; “Cumhuriyet Bilge Kadınlar Hareketi” üyesi olarak ve Özbek Kadın Hakları Derneği’nin onurlu üyesi sıfatıyla “Millet Annesi” unvanına layık görülmüş, bu özel gecede ise “Vatan İftiharı” ödülüyle taçlandırıldı.

Defileler, Ritüeller ve Vatan Onuru Nişanları

Gece, yalnızca konuşmalarla değil, Türk dünyasının kültürel zenginliklerini yansıtan defileler, halk oyunları ve geleneksel ritüeller ile görsel bir şölene dönüştü.

Türk Dünyasının millî kıyafetlerinin zarif defilesi ve “Özbek Gelin Selam Merasimi” katılımcılara adeta zamanda bir yolculuk yaşattı.

Ayrıca, toplum için özveriyle çalışan isimlere “Vatan Onuru Nişanları” takdim edildi. Bu ödüller, yalnızca bireylere değil, birliğe ve fedakârlığa verilen değerin nişanesi oldu.

Onurlandırılan İsimler, Fedakârlığın Simgeleri

Yılmaz Parlar-Gazeteci Kitle iletişim alanında yürüttüğü etkin çalışmaları, “Vatan İftiharı” ödülü.

Monik İpekel – İnsanlık ve şefkatin timsali olarak “Vatan İftiharı” ödülü.

Barno Yuldashbekova – Dört yıl boyunca gönüllü hizmetleriyle kadınlara ve kız çocuklarına umut olduğu için onurlandırıldı.

Derneğin Yükselen Misyonu

Özbek Kadın Hakları Derneği, yalnızca bir sivil toplum kuruluşu değil; gönüllülük, vicdan ve inanç temelleri üzerinde yükselen bir umut hareketidir.

Az sayıda gönüllüyle başlayan yolculuk, bugün binlerce kadının ve çocuğun hayatına dokunan büyük bir aileye dönüşmüştür.

Dernek, yalnızca Özbekistan ve Türkiye’de değil, Türk dünyasının dört bir yanında gönül köprüleri kurmayı, kadının sesi olmayı ve gelecek nesillere umut bırakmayı hedeflemektedir.

Türk dünyasının kadınları, Tomris Hatun'un mirasını omuzlarında taşıyarak, sadece kendi hakları için değil, tüm bir coğrafyanın geleceği için mücadele ediyor. ÖKHD, bu uğurda atılmış en anlamlı adımlardan biridir.

Sadece bir yıl dönümü kutlaması değil, Türk kadınının asil ruhunun, diriliğinin ve yükselişinin bir manifestosuydu. İzleyen herkes, tarihe tanıklık etmenin derin heyecanını yaşadı.

Dans eğlence muhteşem gece. 4. yıl pastası kesildi.

Kadınların umudu, Türk dünyasının kardeşliği ve insanlığın onuru için yazılmış altın harflerle bir başarı hikâyesidir.

Azade İslamova ve Jamila Shermuhamedova gibi öncü kadınlar, bizlere yalnızca örnek değil, yol gösterici bir ışık oldular.

İşte bu ışık, geleceğin daha adil, daha güçlü ve daha umutlu bir dünyasına giden yolun meşalesidir.

yilmazparlar@yahoo.com

20 Eylül 2025 Cumartesi

Göze Çarpan Standlar Interfresh Eurasia-Yılmaz Parlar

  

Interfresh Eurasia 2025 İzmir’de Rekorlarla Açıldı

Rakamlarla Interfresh Eurasia

Katılım: 70’in üzerinde ülkeden 1050 kişilik alım heyeti

Ticaret Hacmi: İlk yıllarda 1–2 milyon dolar iken, bugün 200 milyon dolara ulaştı

2025 Hedefi: Alım heyetlerinde %100 artış

Kadın Kooperatifleri: 53 kooperatif, 600 kadın üretici, 105 bin ürün

Bay Fuar Murat Özer’den Dev Organizasyon

Genel müdürlüğünü başarılı yönetici, sektör çevrelerinde “Bay Fuar” olarak bilinen Murat Özer’in yaptığı Antexpo A.Ş., 18–20 Eylül 2025 tarihleri arasında İzmir Fuar Merkezi’nde gerçekleştirdiği Interfresh Eurasia 2025 ile tarım ve gıda sektörüne adeta damgasını vurdu.

Daha kapıdan girer girmez farklı ülkelerden gelen profesyonel katılımcıların, uluslararası zincir marketlerin ve alım heyetlerinin yoğunluğu dikkat çekti. Fuar yalnızca bir ticaret platformu değil, aynı zamanda tarımsal üretimden lojistiğe, kadın kooperatiflerinden teknolojiye kadar geniş bir vizyonun sergilendiği küresel bir buluşma noktası oldu.

Benim de ziyaret ettiğim standlarda özellikle kadın kooperatiflerinin sunduğu yöresel ürünlerİstanbul Fresh’in kalite odaklı sarımsak üretimiKFA Fuarcılık’ın yaklaşan fuarlarına dair tanıtımları ve Foça Açık Cezaevi’nin sosyal sorumluluk boyutuyla hazırladığı tarımsal üretim modelleri fuarın sadece ticari değil, aynı zamanda sosyal ve kültürel bir değer taşıdığını gösterdi.

Gözlemlerime göre; her stand kendi vizyonunu profesyonelce ortaya koyarken, aynı zamanda Türkiye’nin tarımsal üretim gücünü ve ihracat potansiyelini bütünsel bir bakışla dünyaya tanıtmayı başardı.

Standlardan Notlar ve Gözlem

Kadın Kooperatifleri, Hatay’ın Dünya’ya Açılan Kapısı

Hataylı kadın üreticilerin oluşturduğu 53 kooperatif, 600 kadın üretici ve 105 bini aşkın ürünle fuarda sergiledikleri çeşitlilik, fuarın sosyal yönünü en güçlü şekilde hissettirdi. Standlarda yöresel tatların yanı sıra ambalajlama ve markalaşma konusunda gösterilen özen, yerel üretimin artık dünya pazarında iddialı bir aktör olabileceğini ortaya koydu.
Kadın emeğinin bu kadar profesyonelce uluslararası sahneye taşınması gerçekten gurur vericiydi.

İstanbul Fresh, Sarımsağın Küresel Yolculuğu

Türkiye’nin en önemli tarım ürünlerinden biri olan sarımsağı kalite, hijyen ve sürdürülebilirlik vizyonuyla dünya pazarına taşıyan İstanbul Fresh, Kastamonu sarımsağını öne çıkaran tanıtımıyla ziyaretçilerin ilgisini çekti. İçeriğindeki selenyum sayesinde sağlık üzerindeki olumlu etkilerine vurgu yapılması dikkat çekiciydi.
Hem modern üretim tekniklerini hem de geleneksel lezzeti koruyarak sarımsağı adeta “altın değerinde” bir ürün haline getirmişler.

KFA Fuarcılık,

İzmir’den Bursa’ya Uzanan Köprü

Bursa Ticaret ve Sanayi Odası iştiraki KFA Fuarcılık, İzmirFresh katılımıyla hem sektörle yakın temas kurdu hem de Ekim ayında Bursa’da gerçekleşecek Food Point ve Turfood Horeca fuarlarının tanıtımını yaptı. Profesyonel sunumları, Bursa’nın fuarcılık alanındaki iddiasını bir kez daha gösterdi.

KFA’nın standı, İzmir ile Bursa arasında tarımsal fuarcılıkta güçlü bir köprü kurduğunu hissettirdi.

Foça Açık Cezaevi, Tarımda Sosyal Sorumluluk

1963’ten bu yana tarımı hükümlülere öğreterek topluma kazandırmayı hedefleyen Foça Açık Cezaevi, zeytin ve zeytinyağı üretiminden seralara, hayvancılıktan biyogaz tesisine kadar çok yönlü bir tarımsal modeli ziraat müdürlerinden dinledim.

Özellikle sürdürülebilirlik ve sosyal dönüşüm boyutunu çok beğendim.

 
Cezaevi üretim modelini bu kadar profesyonel ve çağdaş yöntemlerle görmek beni çok etkiledi. “Topluma kazandırma” vizyonu en anlamlı bulduklarımdan biriydi.

ALKUB,

Alanya Keçiboynuzu Üreticileri Birliği

ALKUB, Antalya ve çevresinde önemli bir geçim kaynağı olan keçiboynuzunu işleyerek hem iç piyasaya hem de ihracata yönelik projeler geliştirmekte. Doğal şeker ve sağlıklı beslenme trendiyle birlikte keçiboynuzu, küresel pazarda değerli bir ürün haline geliyor.

Doğal enerji kaynağı keçiboynuzunun, bu kadar modern tanıtımla küresel vitrine taşınması beni heyecanlandırdı.

GEOID – MSC Jeoloji Agraması

Doğal kaynakların, tarımsal üretimdeki önemini vurgulayan GEOID, jeolojik analizlerle üretimde verimliliği artırmaya yönelik projelerini sergiledi. Ziraatla jeolojinin birlikteliği, tarımın geleceği için stratejik bir alan oluşturuyor.
Toprakla bilimin birleştiği noktayı görmek, tarımın geleceği adına umut verici.

NB Tarım, Bilimsel Tarımın İzmir’den Dünyaya Yolculuğu

1990’dan bu yana İzmir’de faaliyet gösteren NB Tarım, fide seracılığı, konvansiyonel tarım ve hidroponik (topraksız) üretim alanlarında geliştirdiği projelerle dikkat çekti. Anahtar teslim projeleriyle hem Türkiye’de hem de yurt dışında aktif çalışmalar yürütüyor.
NB Tarım’ın standında teknolojiyle doğanın nasıl uyumlu hale getirilebileceğini çok net gördüm.

Veltia Analiz,

 Bilimle Güvencelenen Üretim

Veltia, meyve ve sebzelerin topraktan geçen zararlara karşı analizlerini sunarak, üretimde gıda güvenliğini merkeze aldı. Uluslararası laboratuvar performans testleriyle desteklenen çalışmalar, ihracatta kalite güvencesi açısından büyük önem taşıyor.
Veltia’nın sunduğu analizler, tarımın geleceğinde bilimin ne kadar kritik olduğunu bir kez daha kanıtladı.

Interfresh Eurasia 2025 İzmir’de Bir Tarım Şöleni

Bu yılki fuar, sadece ihracat rakamlarıyla değil; kadın kooperatiflerinden bilimsel analizlere, sosyal sorumluluk projelerinden modern tarım uygulamalarına kadar çok geniş bir vizyon sundu. “Bay Fuar” Murat Özer’in önderliğinde Antexpo A.Ş., Interfresh Eurasia 2025’i hem ticari hem de toplumsal boyutlarıyla unutulmaz bir buluşmaya dönüştürdü.

yilmazparlar@yahoo.com

16 Eylül 2025 Salı

Feed the Future Ödülleri Jüri Toplantısı Gerçekleşti-Yılmaz Parlar

  

Gıda, Tarım ve Gastronomide Geleceğe Güvenle…


Türkiye’nin gıda ve tarım sektöründe güvenilirliğin, inovasyonun ve sürdürülebilirliğin desteklendiği bir organizasyona tanıklık etmek hem umut verici hem de gurur verici.

Feed the Future Ödülleri, sadece bir yarışma değil; gelecek nesillere bırakacağımız mirasın en somut adımlarından biridir.

Başkanlığını Celal Toprak’ın yaptığı Güvenilir Ürün Platformu tarafından düzenlenen Feed the Future Ödülleri Jüri Bilgilendirme Toplantısı, 15 Eylül 2025 Pazartesi günü Danışma Kurulu Başkanı Dr. Aslı Elif Tanuğur Samancı’nın sahibi olduğu SBS Bilimsel-BEE’O Propolis Fabrikası’nda gerçekleştirildi.

Toplantının moderatörlüğünü Güvenilir Ürün Platformu Başkan Yardımcısı ve Koordinatörü Elif Attepe üstlendi. Hibrit olarak düzenlenen buluşmaya Platform Başkanı Celal Toprak çevrimiçi bağlanarak sürece dair değerlendirmelerde bulundu.

Feed the Future Ödülleri Neden Önemli?

Gıda, tarım ve gastronomi sektörlerinde start-up’ları, inovasyonu ve sürdürülebilirliği desteklemeyi amaçlayan Feed the Future Yarışması, bu yıl 4. kez düzenleniyor.

Bu ödüller, ürün güvenliği konusunda başarılı çalışmalarıyla tüketici sağlığına katkı sağlayan, sürdürülebilir üretim yapan, inovatif fikirleri hayata geçiren kişi, firma ve kuruluşlara veriliyor. Toplam 34 farklı kategoride başvuru kabul ediliyor ve değerlendirme süreci alanında uzman 120 jüri üyesi tarafından yürütülüyor.

Jüri Toplantısında Öne Çıkan Mesajlar

Toplantıda, yarışmaya yapılan başvuruların önemine değinilerek jüri üyelerine büyük bir sorumluluk düştüğü vurgulandı.

Platform Başkanı Celal Toprak, jüri üyelerine seslenerek:

“Sizlerin değerlendirmeleri ile seçilecek bu isimler, kendilerini, ürünlerini ve çalışmalarını tanıtma fırsatı bulacaklar. Üreticilerimize verdiğiniz destek için teşekkür ediyor ve her biriniz adına Balıkesir’de diktiğimiz fidanların sertifikalarını paylaşıyoruz. Güzel bir etkinliğe birlikte imza atacağımız için mutlu ve gururluyuz.” dedi.

Katılım Ücretsiz, Kapılar Herkese Açık

Feed the Future Ödülleri’ne yurtiçindeki gıda ve tarım üreticileri, tedarikçileri, hizmet sağlayıcıları ile tüketiciler bile ürün önerisiyle başvurabiliyor.
Üstelik başvuru için herhangi bir ücret talep edilmiyor.

Kazananlar, Feed the Future logosunu bir yıl boyunca ambalaj ve tanıtımlarında kullanma hakkına sahip olacak. Ayrıca ürün ve projeleri Feed the Future Kitapçığıguvenilirurunplatformu.com.tr ve feedfuture.com.tr üzerinden duyurularak yurt içi ve yurt dışındaki fuarlarda tanıtılacak.

120 Uzmandan Oluşan Dev Jüri

Değerlendirmeler; akademisyenler, STK temsilcileri, basın mensupları, sektör profesyonelleri ve tüketici bakış açısıyla yapılacak.
Jüri üyeleri, sürdürülebilirlik, inovasyon, atık yönetimi ve ürünün üstün özellikleri gibi kriterleri dikkate alarak 0-5 puanlama sistemi üzerinden değerlendirme yapacak.

Takvim İşliyor

Başvuruların jüriye gönderimi sonrası, değerlendirilmiş formların 19 Eylül 2025 tarihine kadar yarışma sekreteryasına teslim edilmesi gerekiyor.

Feed the Future Ödülleri, sadece gıda ve tarımda başarıyı değil; tüketici güvenini, çevresel duyarlılığı ve yenilikçi bakış açısını ödüllendiren bir organizasyon. Bu anlamda, hem üreticiye hem tüketiciye büyük fayda sağlayan, ülkemizin gıda güvenliği yolculuğuna değer katan eşsiz bir platform olmayı sürdürüyor.

Bugün burada gördüğümüz şey aslında bir yarışmadan çok daha fazlası. Bu ödüller, geleceğe atılan güçlü bir imza. Gıda ve tarımın güvenilirliğe dayalı sürdürülebilirliği için, her bir üreticinin katkısının ödüllendirilmesi çok kıymetli. Benim için Feed the Future, sadece ödül değil; güvenilir yarınların sembolüdür.

yilmazparlar@yahoo.com

9 Eylül 2025 Salı

I. Uluslararası Gayrimenkul Kongresi-Yılmaz Parlar

 

I. Uluslararası Gayrimenkul Kongresi Gerçekleşti

 İstanbul’da Gayrimenkulün Kalbi Attı

İTO ve TÜGEM iş birliğiyle düzenlenen kongre, sektörün geleceğine ışık tuttu

Kongre, gayrimenkul sektörünün Türkiye ve küresel ekonomi için stratejik önemini vurgulayarak başladı. İstanbul'un merkezi rolü, kentsel dönüşüm projeleri ve sektörün modernizasyonu ana gündem maddeleriydi. Uluslararası iş birliklerinin ve yabancı yatırımın artırılması konusunda ortak bir vizyon paylaşıldı.

Gayrimenkul sektörünün ekonominin lokomotifi olduğunun altı çizildi. Sektörün 150 yıla yakın tarihi bir geçmişi olduğu hatırlatıldı.

Kentsel Dönüşümün Önemi,

Özellikle İstanbul'da 2025 yılı planlamalarının büyük bir kısmının kentsel dönüşüm ve yeni yapılanma üzerine olduğu, önemli lojistik alanların ortaya çıktığı vurgulandı.

Sektörün geleneksel yapıdan modern bir yapıya dönüşmesi gerektiği ifade edildi.

Yurt Dışı Yatırım Çağrısı,

 Türk vatandaşlarının yurt dışında gayrimenkul almak yerine, bu kaynağı Türkiye'de fabrika vb. üretken yatırımlara yönlendirmesinin önemi sorgulandı.

8 Eylül 2025’te İstanbul Ticaret Odası Genel Merkez Meclis Salonu’nda gerçekleşen I. Uluslararası Gayrimenkul Kongresi, Türkiye ve dünyadan sektör temsilcilerini buluşturdu.

Açılış konuşmalarında sektörün stratejik önemi, uluslararası iş birlikleri ve geleceğe dönük vizyonlar öne çıktı.

“Gayrimenkul, Ekonominin Temel Taşıdır”

İTO Yönetim Kurulu Başkanı Şekib Avdagiç, konuşmasında gayrimenkul sektörünün yalnızca ekonomik değil, toplumsal bir güç olduğunun altını çizdi:

“Değişim rüzgârlarının altında kalamayız, sektörümüz modern ve sürdürülebilir yapıya evrilmek zorunda. 150 yılı aşkın geçmişiyle İTO, bu dönüşümün öncüsü olmaya devam edecektir.”

Avdagiç, özellikle kentsel dönüşüm ve lojistik alanlarında İstanbul’un önümüzdeki dönemde büyük potansiyel taşıdığını belirtti.

 “Bugün Sektör İçin Tarihi Bir İmza Atıyoruz”

TÜGEM Başkanı Hakan Akdoğan, kongrenin yalnızca ulusal değil, uluslararası iş birliklerine kapı araladığını vurguladı:

“Gayrimenkul sektörü, ekonominin stratejik damarlarından biridir. Bu kongre, sektöre vizyon, ülkemize ise küresel ölçekte iş birliği fırsatları sunacaktır.”

 “Emlakçılar Hayatları Dönüştürür”

NAR Küresel Başkanı Daniel Guerra, Türkiye’nin uluslararası gayrimenkul piyasasında büyüyen rolüne dikkat çekti:

“Ev sahibi olmak, ailelerde istikrarın kapısını aralar. Türk yatırımcıların ABD’de 2023’te 4 milyar dolarlık alım yapması bunun göstergesidir. Biz emlakçılar, sadece mülk satmıyoruz; hayatları dönüştürüyoruz.”

“Türkiye Dünyanın En Çok Ziyaret Edilen 5. Ülkesi”

 TUGEV Genel Müdürü Dr. Cemil Hakan Kılıç, konuşmasında yabancı yatırımcıların Türkiye’ye artan ilgisini rakamlarla ortaya koydu:

Türkiye'nin turizm ve yatırım potansiyeline dikkat çekti. Türkiye'nin dünyanın en çok ziyaret edilen 4. veya 5. ülkesi olduğunu vurguladı.

Yabancı yatırımcıların Türkiye'yi yüksek büyüme potansiyeli, ekonomik ve sosyal faaliyetler nedeniyle tercih ettiğini anlattı.

Türkiye turizmde dünyanın en çok ziyaret edilen ülkeleri arasında 5. sırada. Bu, gayrimenkul yatırımcılarının gözünde ülkemizin güvenilir ve cazip olduğunun kanıtıdır.”

Panel, Türkiye Gayrimenkul Piyasasında Regülasyon

TÜGEM Başkanı Hakan Akdoğan moderatörlüğünde, Panelistler TÜGEM Başkan Yardımcısı Mustafa Hakan Özelmacıklı,  Sektörel Ticaret ve Taşınır Rehni Şubesi Daire Başkanı Erdem Karaman,  İstanbul Üniversitesi-Cerrahpaşa Emlak Yönetimi Bölüm Başkan Doç. Dr. Cansu Şakraya İçellioğlu ile gerçekleşen panelde hukuki altyapı, değerleme standartları ve regülasyonların sektörde güveni artıracağı vurgulandı.

Gayrımenkul Girişimci İş Kadınlarımızla Kısa Söyleşide

Girişimci Kadınlardan İlham Veren Hikâyeler;

Semin Ayral, Yeşil Dönüşümün Öncüsü

İTÜ mezunu mimar Semin Ayral, sürdürülebilirlik vizyonu ve “Yeşil Bina” danışmanlığı ile sektörde fark yaratıyor. Çevre dostu projelerle iş dünyasına yeni bir soluk kazandıran Ayral, aynı zamanda sektörde genç profesyonellere mentorluk yapmaya hazırlanıyor.

Ceren Ergin, Ticari Gayrimenkulün Markalaşmış Kadın Girişimcisi

Koç Holding ve Oyak Grubu’ndaki 20 yıllık kariyerinin ardından Ataşehir’de ticari gayrimenkul uzmanlığına adım atan Ceren Ergin, Türkiye’de ticari gayrimenkulde markalaşan ilk kadın girişimci olma başarısını taşıyor. TÜGEM Ticaret Network yönetiminde de aktif görev alıyor.

Serap Dayı, Lüks Konutun Güvenilir İsmi

İstanbul Üniversitesi İktisat mezunu Serap Dayı, Remax bünyesindeki başarılarıyla dikkat çekiyor. Müşteri güvenini ve bilgiye dayalı çalışmayı merkeze alan yaklaşımıyla, her işlemde tüm tarafların faydasını gözeterek sektörde güven inşa ediyor.

Bu kongrede bir kez daha gördüm ki; gayrimenkul yalnızca binalardan ibaret değil, toplumların geleceğini şekillendiren bir güç. Ancak beni en çok etkileyen, sahnede parlayan kadın girişimcilerimiz oldu.

Semin Ayral’ın vizyoner sürdürülebilirlik adımları, Ceren Ergin’in kurumsal gücü sahaya taşıması ve Serap Dayı’nın güven odaklı müşteri yaklaşımı, sektörün geleceğinin kadınların ellerinde daha da güçlü bir şekilde yükseleceğinin kanıtıydı.

yilmazparlar@yahoo.com

4 Eylül 2025 Perşembe

DMW ve Dünya Çapında Tarihi Adımlar-Yılmaz Parlar

  

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği’nden Dünya Çapında Tarihi Adımlar

İş İnsanı Halil Sert’in Vizyoner Liderliğiyle Yeni Bir Dönem Başlıyor

Dünya diplomasisinin kalbinin attığı en önemli kuruluşlardan biri olan DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, Prof. Giinther Meinel başkanlığında insanlığın geleceğini şekillendirecek dev projelere imza atmaya devam ediyor.

 Bu büyük vizyonun en güçlü temsilcilerinden biri ise, uluslararası arenada itibarı ve girişimleriyle dikkat çeken, Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert.

Geçtiğimiz günlerde DMW İstanbul Ofisi’nde Halil Sert’i ziyaret ederek yeni projelerini dinleme fırsatı buldum. Söylemeliyim ki, dinlediklerim yalnızca Türkiye için değil, tüm insanlık için umut verici adımlar.

İnsanlık İçin Tarihi Proje, BM Engelliler Merkezi İstanbul’da

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, yalnızca barışı değil, toplumsal eşitliği de önceliklendiren çalışmalara imza atıyor.
Engelli bireylerin topluma tam anlamıyla katılabilmesi için yürütülen kapsamlı çalışmaların sonucunda, İstanbul Boğazı’nda Birleşmiş Milletler Engelliler Merkezi kurulması kararlaştırıldı.

Bu tarihi adım, Senatör Serkan Bayram’ın öncülüğünde ve DMW’nin güçlü desteğiyle hayata geçiriliyor. Merkez, BM Kadın ve BM Çocuk kuruluşlarının yanında yer alacak ve İstanbul’u engelli bireyler için küresel bir diplomasi merkezi haline getirecek.

Bu dev vizyon, hiç kuşkusuz Halil Sert gibi duyarlı, vizyoner ve çalışkan liderlerin katkısıyla somutlaşıyor.

Londra’da Barış Kongresi, DMW’nin Gücü Dünyaya İlham Oldu

14 Şubat 2025’te Londra’da düzenlenen Barış Kongresi, uluslararası diplomaside bir dönüm noktası oldu.
DMW’nin girişimiyle hayata geçirilen kongreye, dünyanın dört bir yanından siyasetçiler, akademisyenler, diplomatlar ve barış aktivistleri katıldı.

Konferansta, Başkan Yardımcısı Halil Sert’in vizyoner katkıları öne çıktı. Silahsızlanma, barışın güçlendirilmesi, çatışmaların önlenmesi ve uluslararası kurumların etkinliği konularında yaptığı değerlendirmeler, katılımcılar tarafından büyük ilgi gördü.

İngiliz hükümetinin tam destek verdiği kongre, sadece Avrupa için değil, tüm dünya için yeni bir barış manifestosu olarak tarihe geçti.

Halil Sert, Diplomasinin ve İnsanlığın Yükselen Sesi

Görüşmemde Halil Sert’in yalnızca bir iş insanı değil, aynı zamanda küresel vizyona sahip bir barış elçisi olduğunu bir kez daha gördüm.
Onun stratejik bakış açısı, diplomasiye kattığı yenilikçi çözümler ve insan odaklı yaklaşımı, DMW’nin uluslararası alanda gücünü artırıyor.

Bugün İstanbul’dan Londra’ya, Kıbrıs’tan New York’a uzanan bu büyük diplomatik ağ, Halil Sert gibi liderlerin özverili çalışmalarıyla dünyaya ilham veriyor.

Bir gazeteci olarak söylemek zorundayım;

DMW Uluslararası Diplomatlar Birliği, dünya barışı ve insanlık onuru için bugün tarihe altın harflerle yazılacak bir mücadele veriyor. Ve bu mücadelenin ön saflarında yer alan Başkan Yardımcısı İş İnsanı Halil Sert, hem ülkemiz hem de dünya için gurur kaynağıdır.

İstanbul’u küresel diplomasi merkezi haline getirme hedefi, Londra’da barış için yükseltilen güçlü çağrı ve engelli bireyler için açılan yeni bir kapı...

Tüm bunlar, vizyoner liderlerin dünyayı nasıl değiştirebileceğinin en güzel kanıtıdır.

Teşekkürler DMW, Teşekkürler Halil Sert.

yilmazparlar@yahoo.com

KKTC, 42. Kuruluş Yıldönümünü Kutladı-Yılmaz Parlar

  İstanbul’da Büyük Coşku: KKTC, 42. Kuruluş Yıldönümünü Gururla Kutladı Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti’nin (KKTC) 42. kuruluş yıl dönümü ves...